Ana Sayfa > Makaleler > Yeşaya 53: Tanrı’nın [...]

Yeşaya 53—Tanrı’nın Acı Çeken Kulu’nun Yüceltilmesi

Mesih'in ilâhlığını ve sonrasında Teslis öğretisini kanıtlama çabasıyla alıntılanan en yaygın ayetlerden biri dört basit sözcükten oluşan "Ben ve Baba biriz" ayetidir (Yu. 10:30).

İsa kendisinin ve Baba'nın aynı özü paylaştığını, her ikisinin de Tanrı olduğunu mu iddia etmektedir? Bu ayetin geçtiği bağlamı ve İsa'nın iddiasını savunmak için alıntı yaptığı Mezmur'u inceleyeceğiz. İsa'nın sözlerinin anlamına dair karar vermek için aynı zamanda Teslis yanlısı bilginlere de başvuracağız.

"Ben ve Baba Biriz"—Arkaplan

Yuhanna 10'un ilk yirmi bir ayetinde İsa kendisini Baba'nın koyunlardan sorumlu kıldığı bir çoban olarak tanımlar. Koyunlara bizzat gösterdiği ilgi ile hitap ettiği din önderlerinin onlara olan ilgisi arasında var olan zıtlığa dikkat çeker. İsa iyi çoban iken, onlar sürüye yabancı, hırsız ve soygunculardır. Yalnızca kendilerini düşünen sahte çobanlardan farklı olarak, İyi Çoban koyunları için canını feda etmeye hazırdır. Dahası, İsa kendisini Baba'yla yakın bir ilişkisi olan ve sürüye olan ilgisi konusunda itaatli olan biri olarak betimler. Oysa dinsel önderler kendilerine emanet edilen koyunlara ilişkin herhangi bir kaygı duymayan "ücretli çobanlar"dan başka bir şey değildir. İsa'nın yorumlarının bir sonucu olarak, Yahudi halkı arasında bir bölünme baş gösterir. Bazıları İsa'nın bir cine tutulmuş olması gerektiğini düşünürken bazıları ise gerçekleştirdiği mucizelerin O'nun sözlerini tasdik ettiği hissiyatına kapılır.¹ Bu karşılaşmadan sonra Yahudiler geri döner ve İsa'ya Hristos, yani Mesih olup olmadığını söylemesi için baskı yaparlar:

"O sırada Yeruşalim'de Tapınağın Açılışını Anma Bayramı kutlanıyordu. Mevsim kıştı. İsa tapınağın avlusunda, Süleyman'ın Eyvanı'nda yürüyordu. Yahudi yetkililer O'nun çevresini sararak, 'Bizi daha ne kadar zaman kuşkuda bırakacaksın' dediler. 'Eğer Mesih isen, bize açıkça söyle'" (Yu. 10:22-24).

İsa insanlara kendisinin Mesih olduğunu birçok kez söylemiştir.³ Bazılarının işitecek kulağı var iken bazılarının da yoktu. Bu yüzden, Yuhanna 10'da İsa bir kez daha onların imansızlığına meydan okur:

"İsa onlara şu karşılığı verdi: "Size söyledim, ama iman etmiyorsunuz. Babam'ın adıyla yaptığım işler bana tanıklık ediyor. Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü benim koyunlarımdan değilsiniz" (Yu 10:25-26).

İsa Tanrı tarafından gönderilen Mesih olduğunun bir kanıtı olarak onlara gerçekleştirdiği mucizeleri anımsatır. Petrus Pentikost günündeki vaazında bu noktaya değinir:

"Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: Bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrı'nın, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir. . . . . . "Böylelikle bütün İsrail halkı şunu kesinlikle bilsin: Tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz İsa'yı hem Rab hem Mesih yapmıştır" (Elç. 2:22, 36).

İsa'nın Tanrı olması hasebiyle değil, tersine, Baba Tanrı'nın O'nun aracılığıyla çalışması hasebiyle mucizler gerçekleştirdiğine dikkat edin.

İsa şimdi iyi çoban olarak kendisine iman edenlere sonsuz yaşam bahşetme yetkisine sahip olduğunu açıklamak için önceki benzetmesine geri döner:

"Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba'nın elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez" (Yu 10:27-29).

İsa Koyunları Korur

Baba Tanrı koyunları İsa'nın gözetimine vermiştir. Koyunlar özünde İsa'nın değildir ama onlara bakması için O'na verilmiş veya devredilmiştir. İsa hiç kimsenin onları kendisinin ya da Baba'nın elinden alamayacağını, çünkü Baba'nın her şeyden üstün olduğunu söylemiştir. İsa'nın "'biz' her şeyden üstünüz" ya da "Üçlü Birlik her şeyden üstündür" demediğine, tersine, Baba'nın yalnız başına her şeyden üstün olduğunu söylediğine dikkat edin. İsa bu gerçeği birkaç bölüm sonra, "Baba'ya gideceğim . . . . . . Çünkü Baba benden üstüdür" dediğinde tekrarlar (Yu. 14:28). Bu kavranması ve kabul edilmesi gereken önemli bir noktadır. Bu ifadenin yanı sıra Tanrı'nın Mesihi'ne yetki sağladığı gerçeğince de kanıtlandığı gibi İsa Tanrı'ya tâbidir. Baba Tanrı her ikisinden de büyüktür.

Bazıları İsa'nın 27. ayette koyunlar için "onlara sonsuz yaşam veririm" demesinin O'nun Tanrı olduğunun bir kanıtı olduğunu, çünkü yalnızca tanrılığın sonsuz yaşam verebileceğini iddia edebilir. Gerçekten de yalnızca Tanrı sonsuz yaşam verebilir. Ancak Tanrı bu gibi bir yetkiyi Kendi adına hareket eden temsilcisine de verebilir. İsa'nın başkâhinlik duasında gördüğümüz de tam olarak budur:

"İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: "Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin" (Yu 17:1-2).

Tanrı'nın kendisine verdiği kişilere sonsuz yaşamı bahşetmesi için, Baba Tanrı İsa'ya bütün bedenler üzerinde yetki vermiştir. Bu gerçek Kutsal Yazılar'ın başka birçok ayetinin de konusudur.⁵ İsa'nın sonsuz yaşam verme yetisi özünden gelen bir yeti değil, tersine, Tanrı tarafından kendisine verilen bir yetidir. Böylece İsa ve Baba Tanrı koyunlarla ilgilenme konusunda birleşmiş durumdadırlar. Tanrı ve O'nun İyi Çobanı arasında bir amaç birliği vardır.

"Ben ve Baba biriz." Yahudi yetkililer O'nu taşlamak için yerden yine taş aldılar. İsa onlara, "Size Baba'dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim" dedi. "Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?" Şöyle yanıt verdiler: "Seni iyi işlerden ötürü değil, küfrettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun."" (Yu 10:30-33).

Çoğu insan, metinde "öz" veya "cevher" sözcüğü geçmemesine rağmen, İsa'nın "birliktelik" ya da birlik ifadesinin aynı Tanrı özünü paylaştıklarının bir kanıtı olduğunu iddia ederek okumayı burada bırakırlar. Sonrasında, Yahudiler'in küfür suçlamasını kendi konumlarını ispatlayan bir kanıt olarak sunarlar. Ancak hem İsa'nın hem de O'nan karşı çıkanların ifadesinin anlamını daha iyi anlamak için ayetleri incelemeye devam etmeliyiz.

"Bir" Olmak Ne Anlama Gelir?

İsa ve Baba'nın bir olması ne anlama gelmektedir? Acaba bu birlik, Üniteryen Hristiyanlar'ın ileri sürdüğü gibi amaçta bir birlik mi yoksa Teslis yanlılarının ileri sürdüğü gibi özde bir birlik midir? Grek dili bize İsa'nın burada ne demek istediği hakkında bir içgörü vermektedir. Grekçe'de "bir" sözcüğü bağlama bağlı olarak "hen" ya da "heis"tir. Hen [veya en] herhangi "bir şey"i tanımlamak için kullanılırken heis "bir kişi" anlamında kullanılır. Örneğin, Markos 12:29 şöyle der: Dinle, ey İsrail! Tanrımız Rab Tek Rab'dir." Bu ayette geçen "bir" Grekçe metinde "heis" olarak geçer çünkü "bir" herhangi bir şeyi değil, bir kişiyi ifade eder. Yuhanna 10:30'da İsa kendisinin ve Baba'nın her ikisinin de Tanrı olduğunu anlatmaya çalışıyor olsaydı, "Ben ve Baba 'heis'iz" derdi, çünkü "kişiler" birleşmiş olan şeydir.

Ne var ki İsa, "Ben ve Baba 'hen'iz" demiştir çünkü onlar bir "şey" niteliğinde olan amaçlarında ya da işlevlerinde birleşmişlerdir. Belirtildiği gibi, onları birleştiren amaç ya da görev koyunlara olan ilgileridir.[6] Gerçekte, Teslis yanlısı bilginler de Tanrı ve Çoban'ın paylaştığı birlik ya da "birlikteliğin" koyunları gözetme amacı bağlamında olduğu konusunda hemfikirdir; Baptist teolog George R. Beasley-Murray şöyle yazmaktadır:

a30'un a28 ile olan ilişkisi, Oğul ve Baba'nın koyunlarla ilgilenme konusundaki işlevsel birliğinin söz konusu olduğunu göstermektedir. En eski zamanlardan beri İsa'nın 'ben ve Baba biriz' (Grekçe: 'en') dediği, 'heis' demediği, yani kişide değil eylemde bir olduğu gözlemlenmiştir[7].

The setting of v 30 in relation to v 28 shows that a functional unity of the Son and the Father in their care for the sheep is in mind. From earliest times it has been observed that Jesus says, 'I and the Father are one' (Greek: 'en'), not 'heis', i.e., one in action, not in person.[7] (emphasis added)

John Calvin

Biblical scholar and Trinitarian, , well known for his part in the Jamieson-Fausset-Brown Bible Commentary, says the "oneness of essence is not the precise thing here affirmed…"[9]

Kendisi Teslis yanlısı bir Kutsal Kitap bilgini olan ve Jamieson-Fausset-Brown Bible Commentary'nin hazırlanmasında sağladığı katkılar ile çokça adından söz ettiren David Brown, "Özün birliği, burada onaylanan kesin şey değildir..."[9]

F. F. Bruce, incelenmekte olan pasaja benzer bir pasajla ilgili yorumlarında Baba ve Oğul arasında var olan amaç birliğine işaret etmektedir:

F. F. Bruce points out the unity of purpose that exists between the Father and the Son in his comments regarding a similar passage to the one under review:

"Here we have a particular application of the statements in John 5:19-23. So responsive is the Son to the Father that he is one in mind, one in purpose, one in action with him." (The Gospel and Epistles of John, p. 232-233).*

In addition, John Calvin, Protestant Reformer and also a Trinitarian, writes in his commentary:

[Jesus] therefore testifies that his affairs are so closely united to those of the Father, that the Father's assistance will never be withheld from himself and his sheep. The ancients made a wrong use of this passage to prove that Christ is of the same essence with the Father. For Christ does not argue about the unity of substance, but about the agreement which he has with the Father, so that whatever is done by Christ will be confirmed by the power of his Father."[10]

Church Historian, Kegan Chandler, agrees that the "ancients" wrongly used this passage in an attempt to prove Jesus was God. More specifically, Athanasius and his followers leveraged their interpretation of John 10:30 at the Council of Nicaea.[11] At the end of the day, their beliefs prevailed under the oversight of Emperor Constantine. Trinitarian professor and author, R.V.G. Tasker, agrees with this assessment:

One translates the Greek neuter hen. This verse was much quoted in the Arian controversy [Council of Nicaea] by the orthodox in support of the doctrine that Christ was of one substance with the Father. The expression seems however mainly to imply that the Father and the Son are united in will and purpose. Jesus prays in that His followers may all be one (hen) [or en] , i.e. united in purpose, as He and His Father are united."[12]

Biri Grekçe nötr hen olarak tercüme eder. Bu ayet, İznik Konsülünce yürütülen Arius tartışmasında Atanasius yanlıları tarafından Mesih'in Baba'yla tek bir özden olduğu öğretisini desteklemek için çokça alıntılanmıştır. Ancak bu ifadenin gerçekte Baba ve Oğul'un istek ve amaçta birleştiklerini ima ettiği görülüyor. İsa Yuhanna 17'de kendisi ve Babası'nın birleşmiş durumda olduğu gibi, takipçilerinin de bir (hen [veya en]) olması, yani amaçta birleşmiş durumda olması için dua eder.

Yuhanna 10'un bağlamı, İsa'nın "Baba ve ben biriz" ifadesinin anlamını saptamak açısından önemlidir, ancak Yuhanna'nın müjdesinin daha geniş bağlamı da önemlidir. Yuhanna İsa ve Tanrı'nın bir olduğu hakkında başka neler kaydeder?

"Ben artık dünyada değilim, ama onlar dünyadalar. Ben sana geliyorum. Kutsal Baba, onları bana verdiğin kendi adınla koru ki, bizim gibi bir olsunlar. . . . . . Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar. Ben onlarda, sen bende olmak üzere tam bir birlik içinde bulunsunlar ki, dünya beni senin gönderdiğini, beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın" (Yu. 17:11, 22-23).

Tanrı ve İsa her ne anlamda bir ise aynı şey, Yuhanna 17 uyarınca, İsa'nın takipçileri için de geçerli olmalıdır çünkü İsa ve Baba bir olduğu "gibi" veya aynı anlamda olacak biçimde, biz de biriz. Eğer İsa ve Tanrı özde bir iseler, o zaman İsa inananlarının da aynı biçimde aynı öze sahip olmaları için dua etmektedir. Böyle bir şey elbette saçmadır. İsa'nın burada ve Yuhanna 10'da söz ettiği birlik amaç birliğidir.

Bazıları İsa'nın kendisi ve Baba'nın amaçta bir olduğunu söylemiş iken Yahudiler'in neden O'nu kendisini Tanrı olduğunu ileri sürmekle suçladığını sorgulayabilir.

"Yahudi yetkililer O'nu taşlamak için yerden yine taş aldılar. İsa onlara, 'Size Baba'dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim' dedi. "Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?' Şöyle yanıt verdiler: 'Seni iyi işlerden ötürü değil, küfrettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun'" (Yu 10:30-33).

İsa'nın Savunması

Sonraki birkaç ayet boyunca, İsa Kutsal Yazılar'a dayanarak iddiasını savunmaya geçer:

İsa şu karşılığı verdi: "Yasanızda, 'Siz ilahlarsınız, dedim' diye yazılı değil mi? Tanrı, kendilerine sözünü gönderdiği kimseleri ilahlar diye adlandırır. Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez. Baba beni kendine ayırıp dünyaya gönderdi. Öyleyse 'Tanrı'nın Oğlu'yum' dediğim için bana nasıl 'Küfrediyorsun' dersiniz? Eğer Babam'ın işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin. Ama yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile, yaptığım işlere iman edin. Öyle ki, Baba'nın bende, benim de Baba'da olduğumu bilesiniz ve anlayasınız" (Yu. 10:34-38).

"Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda, yargısını açıklıyor ilahların ortasında: 'Ne zamana dek haksız karar verecek, kötüleri kayıracaksınız?' Sela" (Mez 82:1-2).

Mezmur yazarı burada Tanrı'nın, kendisi yerine yönetmesi için atadığı kişileri azarladığını kaydeder. İlahlar olarak çevrilen İbranice sözcük elohim'dir ve T/tanrı[lar] anlamına gelir. Bu sözcük insanları, melekleri, herhangi tanrı[y/lar]ı ve hatta Yüceler Yücesi Tanrı'yı ifade etmek için bile kullanılabilir. Örneğin:

"RAB, 'Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi yaptım' dedi, 'Ağabeyin Harun senin peygamberin olacak'" (Çık. 7:1).

Tanrı Musa'ya onu Firavun'a [karşı] "Tanrı" yaptığını söylemektedir. ("Gibi" ifadesinin ayetin özgün İbranice metninde yer almadığını, çevirmenler tarafından eklendiğini belirtmek için italik yazıldığına dikkat edin. Böylece, Tanrı kelimesi kelimesine şöyle demiştir: "Bak, seni firavuna Tanrı yapıyorum...") Bize, ister tek gerçek Tanrı ister sahte bir tanrı için kullanılsın, T/tanrı sözcüğünün ilah için ayrılmış olduğunu düşünmemiz öğretilmiştir. Ancak "tanrı" Kutsal Kitap'ta Tanrı'nın temsil, Musa'da olduğu gibi O'nu temsil edenler için de kullanılabilir. Benzer şekilde, Mezmur 82'de 1. ayette sözü edilen İsrail'in hakimleri ya da yöneticileri 6. ayette Tanrı tarafından "tanrılar" olarak adlandırılır.

God literally told Moses that He would make him "God"[13] to Pharaoh. (Note that the word "as" is in italics signifying it is not in the original but was added by the translators. Thus, God literally said, "See I make you God to pharaoh…") We have been taught to think that the word God/god is reserved for deity, whether it's used of the one true God or of a false god. However, "god" can be a Biblical designation for God's agents; those who represent Him as is the case of Moses. Likewise, in Psalm 82 the judges or rulers of Israel mentioned in verse 1 are called "gods" by God in verse 6.

"'Siz ilahlarsınız' diyorum, 'Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız hepiniz!' Yine de insanlar gibi öleceksiniz, sıradan bir önder gibi düşeceksiniz" (Mezmurlar 82:6-7).

Ayetteki "hükümdar" kelimesi ve 6. Ayetteki "tanrılar" kelimesinin ikisi de elohim'dir ve her ikisi de "ilahlar" olarak tercüme edilebilir. Bu onların ilah oldukları anlamına gelmez, ancak Tanrı tarafından O'nun adına yargılamak veya hükmetmek üzere atandıkları anlamına gelir. Genişletilmiş İncil pasajı tam olarak şu şekilde tercüme eder:

The word "ruler" in verse 1 and "gods" in verse 6 are both elohim, and both can be translated as "gods." It doesn't mean they are deity, but that they have been appointed by God to judge or rule on His behalf. This is exactly how the Amplified Bible translates the passage:

Psalm 82:6 (Amplified Bible) I said, You are gods [since you judge on My behalf, as My representatives]; indeed, all of you are children of the Most High.

İsa bu ayetten alıntı yaparak, Tanrı yargıçlara ya da yöneticilere Kendi temsilcileri olarak yetki verdiği için onları "ilahlar" ve Yüceler Yücesi'nin oğulları olarak adlandırmış iken Yahudiler'in neden O'nun da kendisini Tanrı'nın Oğlu olarak adlandırmasına ve üstelik iddiasını kanıtlayacak mucizelere sahip olmasına içerlendiğine işaret eder. Ne türden bir karşılık veriler? Öyle ya, onların gözünde İsa öyle değilken kendisinin tanrı olduğunu ileri sürmüştür. Tanrı'nın İsa'yı temsilcisi olarak atadığını, dolayısıyla İsa'nın da kendisini o konuma yerleştirmiş olması gerektiğini kabul etmediler ya da etmek istemediler. Bu nedenle, İsa'nın Yahudiler'in gözünde "yanlış" olan iddiası O'nun taşlanması için bir neden olmuştur.

John 10:33 (NASB) The Jews answered Him, "For a good work we do not stone You, but for blasphemy; and because You, being a man, make Yourself out to be God. (emphasis added)

"Şöyle yanıt verdiler: 'Seni iyi işlerden ötürü değil, küfrettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun'" (Yu. 10:33).

Ayetin Türkçesi'nde "Tanrı" olarak çevrilen Grekçe ifadenin ilah olarak da çevrilebileceğini hatta çevrilmesi gerektiğini bilmemiz önemlidir. Yahudiler İsa'ya, "Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun" derken, çevirmenler tarafından "Tanrı" olarak çevrilen Grekçe sözcüğün önünde herhangi bir belirlilik edatı yoktur. Bu da Yahudiler'in belirli bir Tanrı'dan, örneğin, iman ettikleri Yahve Tanrı'dan söz etmedikleri anlamına gelmektedir. Bunun için, ya "Siz ilahlarsınız" cümlesinde olduğu gibi "ilah" olarak ya da ilk harfi küçük harf olacak biçimde "tanrı" olarak çevrilmelidir. Eğer "ilah" olarak çevrilecek ise a34'te de geçen "siz ilahlarsınız" çevirisi doğrudur ama eğer "tanrı" olarak çevrilecek ise o zaman a34'te geçen cümle de kesinlikle "siz tanrılarsınız" olarak çevrilmelidir. Teslis yanlısı çevirmenler metne kendi önyargılarını işlemeyi, İsa'nın Yahudiler tarafından sanki İsrail'in Tanrısı Yahve olduğunu ileri sürmekle suçlandığı izlenimini vermek ve İsa'nın a34'te alıntıladığı ayetin Yahudiler'in suçlamasına bir yanıt olduğu gerçeğini gizlemek için sözcüğü sanki özel bir isim imiş gibi –büyük harfle– Tanrı olarak çevirmeyi tercih etmişlerdir. Ne var ki bağlam ve dilbilgisi kuralları bu sözcüğün büyük harfle yazılmasını gerektirmez.

Bu bölümün sonlarına doğru, Yahudiler'in küfür suçlamasına rağmen, birçok kişinin İsa'ya iman ettiğini görüyoruz.

"O'nu yine yakalamaya çalıştılarsa da, ellerinden sıyrılıp kurtuldu. Tekrar Şeria Irmağı'nın karşı yakasına, Yahya'nın başlangıçta vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı. Birçokları, "Yahya hiç mucize yapmadı, ama bu adam için söylediklerinin hepsi doğru çıktı" diyerek İsa'ya geldiler. Ve orada birçokları O'na iman etti" (Yu. 10:39-42).

İsa'yla ilgili olarak neye iman ettiler? Acaba O'na iman edenler O'nun Tanrı olduğuna da inanıyorlar mıydı? Metin, Vaftizci Yahya'nın "bu adam" için söylediklerine inandıklarını bize açıklıyor. Vaftizci Yahya ne demişti? O, İsa'nın Kuzu Tanrı değil, "Tanrı Kuzusu" olduğunu söylemiştir. Buna ek olarak, İsa'nın Oğul Tanrı değil, mesihsel bir unvan olan Tanrı'nın Oğlu olduğunu söylemiştir. Özellikle de Yuhanna 10'un metnine uygun olarak Vaftizci Yahya, İsa'nın Mesih olduğunu ilan etmiştir.[14] Halkın İsa olduğuna inandığı kişi buydu: Tanrı tarafından gönderilen Mesih.

Sonuç olarak, yaygın biçimde inanılan Teslis inancının tersine, bağlam ve Grek dili, İsa'nın "Baba ve ben biriz" derken Tanrı olduğunu iddia etmediğini gözler önüne sermektedir. Bunun yerine, İsrailoğulları için yöneticilerin –yargıçların– tanrılar veya ilâhlar olduğu gibi, kendisinin de Tanrı'nın temsilcisi olduğunu söylüyor. İsa kendisinin ve her şeyden üstün olan Baba'nın koyunlarla ilgilenme amacında birleşmiş durumda olduğunu söylemiştir. Tanrı'nın İsa aracılığıyla gerçekleştirdiği mucizeler, O'nun Tanrı tarafından gönderilen ve kendisine O'nun istemini gerçekleştirme yetkisi verilen Mesih olduğunu kanıtlamaya hizmet etmiştir.

*Note: In an earlier version of this article, a quote was incorrectly attributed to F.F. Bruce, The Gospel and Epistles of John, p. 232-233. While the reference was correct, the quote was not. The quote that now appears above is the correct quote. My sincere apologies for this error.

[1] See John 10:19-21

[2] A similar line of questioning occurred in John 8:25

[3] See John 4:25-26, 39-42, etc. Or other synonymous titles such as Son of God, Son of Man, Messiah, etc.

[4] See John 14:28

[5] See also John 5:21-22, 25-28; 6:39-40; 1 John 5:11, etc.

[6] See John 10:25, 28-29

[7] George R. Beasley-Murray, World Biblical Commentary, (New York: Thomas Nelson, 1999), Vol. 36, p. 174.

[8] F.F. Bruce, The Gospel and Epistles of John, p. 232-233.

[9] David Brown, "John," The Classic Bible Commentary," Owen Collins, ed., (Wheaton, IL: Crossway Books, 1999), p. 1115.

[10] John Calvin, "Commentary on the Gospel of John," Christian Classics Ethreal Library, accessed 05-24-19, https://www.ccel.org/ccel/calvin/calcom34.xvi.v.html

[11] Kegan A. Chandler, The God of Jesus in Light of Christian Dogma, (McDonough, GA: Restoration Fellowship, 2016), p. 182-183.

[12] R.V.G. Tasker, "The Gospel According to St John," Tyndale New Testament Commentaries, (1960), p.136.

[13] See also Exodus 4:16

[14] See John 1:20, 25-34; 3:25-30

[15] In John 10:38 Jesus says, "Father is in Me and I am in the Father"– this is not a statement of deity. We are said to be "in Christ" and "he is in us," yet we are not Christ or deity (John 15:1-7;17:23)

Testimonials

Click here and start typing. Quasi architecto beatae vitae dicta sunt explicabo nemo enim ipsam voluptatem.

Name Surname

Company name

Click here and start typing. Voluptatem quia voluptas sit aspernatur aut odit aut fugit sed quia consequuntur.

Name Surname

Company name

Click here and start typing. Quisquam est qui dolorem ipsum quia dolor sit amet consectetur adipisci velit.

Name Surname

Company name