İsa Doğmadan Önce Var mıydı? 


Sonsuz yaşam tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'ini tanımalarıdır” (Yu. 17:3).

İsa Kimdir?

Bu soruyu şimdiki zaman kipiyle gündeme getiriyoruz. Nitekim, İsa Mesih 2 000 yıl önce Yahudi bir ayaktakımının kışkırtması ve dünya gücü ulusların kötü yönetimi ile çarmıha gerilmiş olmasına karşın, O bugün yaşamaktadır.

Dahası, O'nun yaşıyor olması insanlık için büyük bir önem taşır.

Bir zamanlar Hristiyanlığıngözü dönmüş bir düşmanı olan ama Rab İsa'nın dirilişinin yadsınamaz kanıtlarıyla Hristiyanlığın en büyük savunucusuhaline gelen Elçi Pavlus (bkz. 1Ko. 15-10), bunu şöyle açıklar:

"Çünkü görevlendirdiği bir adam aracılığıyla dünyayı adaletle yargılayacağı günü saptadı. O'nu ölüler arasından dirilterek tüm insanlığa kanıt sağladı" (Ha.İş. 17:31).

Dünyayı yargılamak, O'na hükümran olmaktır. Böylece Pavlus, İsa Mesih'in yaşıyor olmasının, Tanrı'nın yeryüzünde Hükümranlığı'nıkurması için O'nu göndereceğine dairgüvencesiolduğunu öğretmiştir (Ha.İş. 1:11; 3:19-20).

Mesih'e İlişkin Kafa Karışıklığı

İsa Mesih kimdir? Makalenin girişinde sözleri alıntılanan İsa Mesih'in de bildirdiği gibi, sonsuz yaşambu soruya verilenyanıta bağlıdır. Yahudiler'e soracak olursanız,İsa Yusuf ve Meryem'in oğludur ve iki bin yıl önce Yahudiye'de yaşayıp ölmüştür. Bu soruyu sözde Hristiyandin adamlarınasoracak olursanız,onlardan da İsa'nın Üçlü bir Tanrı'nın ikinci kişisi olduğunu duyacaksınızdır. Bazıları da var ki, Kutsal Yazılar'a ve akla aykırı olduğundan Üçleme kavramını reddetmelerine karşın İsa'nın doğumundan önce var olduğunu öğretirler. Böylece, İsa Mesih'in kim olduğuyla ilgili tartışmalar sonsuza kadar uzar.O'nun yaşadığını kabul edenler bile kim olduğuyla ilgili şiddetli görüş ayrılığına sahiptir.

Yahudiler'in Mesih'in kimliğine ilişkindüşüncelerini göz ardı edebiliriz ancak elçiler yalancı, aptal, gizemci ya da şarlatan kimselerdeğildiler. Aralarındabecerikli bir balıkçı olan Petrus, direngen bir vergi toplayıcısı olan Matta, hatta kuşkucuTomas gibi kimseler vardı. Bu kişiler söylentilere önem vermeyen, kesin kanıtlar görmek isteyen kimselerdi (Yu. 20:24-29). Biz onların tanıklığına inanıyoruz.

Yahudiler'in ya da dinsizlerin düşüncelerine önem vermiyoruz, diğer yandan Teslis inanırlarının dadüşüncelerine önem vermiyoruz. Çünkü tek Tanrı olan üç tanrıgörüşü akla ters,Kutsal Yazılar'a aykırıdır.Kutsal Kitap'ın 31 000 ayetinden herhangi birisinde değil Teslis'inayrıntıları, "Teslis"sözcüğü bile geçmemektedir. Diğer yandan, Kutsal Kitap İsa Mesih'in Tanrı'ya bağımlı olduğunu öğretir:

"Çünkü tek Tanrı vardır; Tanrı'yla insanlar arasında da tek arabulucu: İnsan olan Mesih İsa" (1Ti. 2:5).

"Bizim için tek Tanrı vardır: Her şeyin kendisinden oluştuğu Baba. . . . . Ve tek Rab olarak İsa Mesih vardır" (1Ko. 8:6).

"Her şey O'na bağımlı kılınınca, bu kez Oğul da her şeyi kendisine bağımlı kılana bağımlı olacaktır. Öyle ki, Tanrı herkese her şey olsun" (1Ko. 15:28).

İsa Mesih Meryem'den doğmadan önce de yaşıyor muydu?

Normalde böyle bir soru başka bir insan için sorulsa, bu soruyu soranın dalga geçmek maksatlı sorduğunu düşünürsünüz. Ancak Mesih ile ilgili bu soru soruluyor ve onun doğmadan önce de var olduğunu, gökte yaşıyor olduğunu düşünenler oluyor.

Ne var ki Kutsal Kitap Mesih'in 2 000 yıl önce Beytlehem'de gerçekleşendoğumunun öncesinde var olmadığını açıkça söylemektedir. İsa Mesih Tanrı'nın gölge salan gücüyle Meryem'in rahminde oluşmuş ve böylece hem Tanrı'nın Oğlu hem de insanoğlu olarak dünyaya gelmiştir (Luk. 1:35).

Annesinden bütün insanlarda var olan doğayı edinmiş ve insanlığın ortak doğasına paydaş olmuştur.Babasından ise insan özyapısına galip gelmesiiçin O'nu güçlendirecek ve tanrısal nitelikleri yansıtmasını sağlayacak gizli ruhsal eğilimler miras almıştır (1Ti. 3:16). Bir suçlu olarak idam edilmiş, ama gerçekte hiçbir zaman günah işlememiştir. Bu nedenle Tanrı'nın adaleti onun diriltilmesini gerektirmiştir (Elç. 2:24). Ölümsüzlüğü giyinmiş olarak ölümden diriltilmiş ve bundan sonra egemenliğini kuracağı zamanı beklediğiyere, yanigöğe alınmıştır (Elç. 3:19-23; Dan. 2:44).

Kutsal Kitap'ın iki kapağı arasında, Mesih'in doğumunda önce var olduğuna ilişkin tek birayet bulunmaz.

Örneğin, Yeni Antlaşma'nın ilk ayetini ele alalım.

"İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih'in soy kaydı . . . . ." (Mat. 1:1).

Eğer İsa Mesih İbrahim ve Davut'tan önce yaşıyor idiyse, yani gerçek anlamda onlardan önce var idiyse, demek oluyor ki İsa Mesih bu kişilerin soyundan değildir ve bu ayet anlamsızdır.

Biz inanıyoruz ki bu ayetin bildirisi gerçektir ve bütün Kutsal Yazılar bu gerçekliğe tanıklık etmektedir. İsa Mesih'in çocukluğuyla ilgili şu kaydıdüşünelim:

"İsa bilgelikte ve boyda gelişiyor, Tanrı'nın ve insanların beğenisini kazanıyordu" (Luk. 2:52)

Bu sözler insan olmadan önce var olan bir meleğe ya da Üçlü Birlik Tanrısı'nın ikinci kişisine nasıl uygulanabilir? Böyle bir varlığınbilgeliği ve Tanrı'nın ona duyduğu beğeni artabilir mi? Bu olanaksızlığın bir an doğru olduğunu ve İsa'nın doğmadan öncebir melek olarak var olduğunu varsayacağız. Okuduğumuz gibi, İsa gitgide Tanrı'nın beğenisini kazanıyor. Neden? Yeni durumundasırf bebeklikten gençliğe adım attığıiçin! Şimdi bu ne anlama geliyor? Bir anlama gelmiyor!

Eğer İsa doğmadan önce var idiyse, kendisini önceki kimliğinden büsbütün arındırmış, eski bilgisini, gücünü ve Tanrı katındakikonumunu tümüyle kaybetmiş ve bütün bunları yeniden toplamak zorunda kalmış demektir! Ne için? Eline ne geçmiş oldu? Böyle bir inanç akla uygun mudur? En azındanYazılar'auygunolmadığını göstereceğiz!

Bir çocuğun "bilgelikte ve boyda gelişmesi" çok olağan bir ilerlemedir, ancak İsa'nın kendisinden önce ya da kendisinden sonra gelenbütün insanlardan farklı olduğu nokta, onun Tanrısal kavrayışıve ruhsal şeylere yönelikolağan üstü yeğlemesi olmuştur. Bu O'nunBabasından aldığı birmirastır. Ebedi Baba Oğul'da tezahür etmiştir (2 Ko. 5:19; Yşa. 11:2-3; Yu. 12:49), böylece İsa kusursuz bir doğrulukla "İbrahimdoğmadan önce ben varım" diyebilmiştir. Çünkü "O'nun bedeninde izhar olunan" Allah'ın kendisiydi(1 Tim. 3:16 KMEYA).

Theonly sense in which it can be taughtwithtruththat İsa'nın O'nda tezahür eden Tanrı'yla ilişkisi konusunda doğumundan önceden var olan bir şey vardır. Yaptığı ve söylediği her şeyde, sahip olduğu ilahi kökeninbaskısı ve O'na"ölçüsüz"olarak verilen Tanrıruhunun etkisinin birtezahürü olmuştur (Yu. 3:34). O, Allah'ın "kendisi için kuvvetlendirdiği"bir insan olarak, "biricik Oğul"dur (Mez. 80:17 KMEYA; Yu. 3:16). Öyle ki O'nun yolları insanlara belirsin!

Kutsal Kitap'ın Kanıtları

Eski Antlaşma başından sonuna kadarMesih'e ilişkin vaatsözleriyledoludur. YeniAntlaşma'dadasözü geçen kişinin kişiliğiyle ilgili bildirilerbulunur.Yılanın yanıltıcı etkisinin ürünü olan günah ve ölüm yasasını yok etmek için başlangıçtan itibaren vadedilen"kadının soyu"O'dur (Yar. 3:15). Yeni Antlaşma bununla ilgili olarak şu yorumda bulunur:

"Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan özOğlu'nu gönderdi" (Gal. 4:4).

Mesih doğmadan önce var idiyse, nasıl oluyoronun için kadının soyu tanımı yapılıyor?

İbrahim'e şu vaatte bulunulmuştur; 

"Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak" (Yar. 22:18).

Bununla ilgili olarak, İsa'nın elçisi Pavlus şu yorumda bulunmuştur: 

"Soyundan olana" demekle tek bir kişiden, yani Mesih'ten söz ediyor" (Gal. 3:16).

İbrahim soyunun, torununun kendisinden önce var olduğunu düşünür müydü? Tabii ki hayır! Yararılış'ta İsa'nın herhangi bir biçimde yaşadığına dair herhangi bir kanıt nerede var? Hiçbir yerde!

Gelecek olan yasa verici ve önderin, yani İsa Mesih'in gölgesi olan İsrail'in yasa vericisi ve önderi Musa, Yahudi halkınaşu bildiride bulunmuştur.

"Tanrınız RAB size aranızdan, kendi kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracak. Onu dinleyin."(Yas.18:15; ayrıca bkz. Elç 3:22).

Yeni Antlaşma'da elçi Petrus bu sözleri alıntılar ve İsa Mesihe'uygular (Elç. 3:22; 7:37) Pavlus'un da öğrettiği gibi, "Her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu" (İbr. 2:17).

Musa'nın yukarıda alıntılanan sözleri doğmadan önce var olan bir melek için geçerli olabilir mi? Böyle bir kişi doğru bir biçimde "kendi kardeşleri arasından çıkarılacak olan Musa gibi bir peygamber" olarak tanımlanabilir mi?

Yalnızca yanlış bir sav,bu sözlerin doğmadan öncebir melek olarak var olan bir insan için geçerli olmasını sağlayabilir.

İsa "Davut Oğlu"ydu ve Davut'a şöyle söylenmiştir:

"Sen ölüp atalarına kavuşunca, senden sonra soyundan birini ortaya çıkarıp krallığını pekiştireceğim. Adıma bir tapınak kuracak olan odur. Ben de onun krallığının tahtını sonsuza dek sürdüreceğim. Ben ona baba olacağım, o da bana oğul olacak" (2Sa. 7:12-14).

Bu peygamberlik, Yeni Antlaşma yorumunun fazlasıyla açık bir biçimde ortaya koyduğu gibi Mesih hakkındadır (bkz. Luka 1:32-33; İbraniler 1:5). Bununla ilgili olarak kullanılan gelecek zaman kipini iyice not ediniz. Tanrı, Ben onababa OLACAĞIM, o da bana oğul OLACAK" diyor. İsa doğmadan önce zaten var olsaydı, Tanrı'nın "Ben onun Babasıyım, o da benim oğlumdur"demesi gerekmez miydi? Bir melek Meryem'e şunları bildirmiştir:

"O büyük olacak, kendisine 'Yüceler Yücesi'nin Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir"(Luk. 1:32-33).

"O büyüktür" değil, "O büyük olacak"diye yazılmıştır! Dahası, Melek Cebrail'in bu sözlerinde, İsa'ya "Yüceler Yücesi'nin Oğlu" deneceğive "atası Davut'un" tahtına oturacağı belirtilir. Bu ifadeler doğmadan önce var olan birine uygulanabilir mi?

Elçilerin bildirisini de düşünün. Doğmadan önce var olan, insan kılığına bürünen bir meleğe inandıklarını mı ilan ettiler? Değil! Petrus'unşu bildirisinekulak verin:

"İmdi peygamber olduğundan, ve kendi tahtı üzerine SULBÜNÜN SEMERESİNDEN birini oturtacağını Allahın kendisine and ile kasem ettiğini bildiğinden . . . . . . (Elç. 2:30 KMEYA).

Davut peygamber tahtına kimin oturacağına inanıyordu? Hazırda var olan bir meleğin mi? Elbette hayır! Tahtından egemenlik sürecek kişinin "sulbünün semeresi", yani kendi soyundanbirinin olacağına inanmıştır. İnsan kılığınabürünen, doğmadan öncebir melek olarak var olan bir varlık değil, Meryem'in rahminde oluşan Davut'un soyundan geliyordu!

Yeşaya peygamber şöyle bildirir:

İsa Mesih Davut oğlu, Davut'un soyu idi ve Davud'a şu bilgi verilmişti:

"Bundan ötürü Rab'bin kendisi size bir belirti verecek: İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacak" (Yşa 7:14).

Bu peygamberlik sözü İsa Mesih'in doğumu ile gerçekleşmiştir (Mat. 1:23). Petrus O'nu "Allahın aranızda yaptığı kudretli işler, hârikalar ve alâmetlerle size Allah tarafından tasdik edilmiş olan adam" olarak tanımlar (Elç. 2:22).

Kısacası, Tanrı'nın kendisi, kendisi içinyaratmış olduğu ve sonsuz yaşam umuduyla O'na yaklaşan herkes için örneklikdurumuna getirdiği bir adamdakendini göstermiştir.Tanrı, insanların Oğul'da gördükleri kusursuzluğaerişmelerini beklemiyor, ancak onlardan, Mesih'tebelirdiğini gördükleri kimitanrısalnitelikleri yaşamlarına yerleştirmelerini istiyor. Bunu yaparak, gelecek çağda çürümez,görkemli bir bedende kalıcı olmaya değer bir kişilik geliştirirler (1Ko. 15:53-57).

Bununla birlikte, İsa'yı önceden var olan bir melek olarak öne süren sav, bu kalıbı yok eder ve Tanrı'nın İsa Mesih'te görünmesine ilişkin güzel öğretiye gizem havası katarak çarpıtır.

Baba ile Oğul arasındaki ilişkinin doğru anlaşılmasının kurtuluş için gerekli olduğunu unutmayın (Yu. 17:3).

Mesih İlk Doğan Değil midir?

Tam bu noktada okuyucu biraz sabırsızlık gösterebilir ve doğum öncesi var oluş savına bir ölçüde destek veriyor gibi görünen Kutsal Kitapayetlerine dikkatimizi çekmek isteyebilir.

Bu ayetlerden habersiz değiliz ama doğru yorumlanırsa hiçbirinin bu sava destek vermediğini ileri sürüyoruz. Bununla birlikte, ne yazık ki, Kutsal Kitap'ın kendisinin de belirtmiş olduğu gibi, bazılarının Kutsal Yazılar'dan"güç anlaşılan"ayetleri alıp çarpıtarak "kendi yıkımlarnı hazırladıkları"dabirgerçektir (2Pe. 3:16).

Bu tür ayetlerden bir tanesiKoloseliler 1:15 ayetidir. Bu ayet, İsa Mesih'i "bütün yaratılışın ilk doğanı" olarak tanımlar ve bazıları bunu doğumdan önce var oluşsavına destek sağlamak için kullanmıştır. Eğer İsa ilk doğan olarak tanımlanıyorsaherkesten önce var olmuşdemektir diyeileri sürerler.

Peki bu, Kutsal Yazılar'ı Kutsal Yazılar'atersdüşürmez mi? Savınsöz ettiği anlamda, İsa doğrudan sözcük anlamıyla "ilk doğan" ise Kutsal Kitap O'nun"İbrahim oğlu,Davut oğlu" olduğunu söylemesi ne anlam ifade ediyor? (Mat. 1:1).

Sözcük anlamıyla ele alacaksak, ifadenin kendisini düşünün: "bütün yaratılışın ilk DOĞANI". Bu, bir annenin var olmasını gerektirmez miydi? Herkesten önce onu doğuran anne kimdi?

Kutsal Kitap'ın "ilk doğan"öğretisi anlaşıldığında bu güçlükler çözülür ve ayetyakın ve güzel bir biçimde açıklanır. Kutsal Kitap'ta"ilk doğan" yasal bir terimdir ve doğumla ilgili olmasa da konum ya damevkininüstünlüğünü tanımlar. Bir ailede yasal olarak ilk doğan çocuğa tanınan özel ayrıcalıklar vardı. Babasını temsil eder, bir kâhin olarak hareket eder, aile mirasından iki kat pay alırdı (bkz. Yas. 21:17).

Ne var ki Tanrı'nın yasası uyarınca, bir ailenin en büyük oğlunun, görevini kötüye kullanmasıya dagetirmesi gereken görevleri yerine getirememesi nedeniyle suçlu sayılıp yerine daha küçük bir erkek çocuğun geçmesi durumunda, en büyük oğlun yasal ilk doğan olma konumunu kaybedebilmesini sağlıyordu. Başka bir deyişle, İsa'nın yasal ilk doğan konumuna uygun olması için Tanrı'nın yarattığı ilk kişi olması şart değildir.

Örneğin, 1. Tarihler 5:1'i ele alalım:

"İsrail'in ilk oğlu Ruben'in oğulları. -Ruben ilk doğandır. Babasının yatağına yatıp onu kirlettiği için ilk oğulluk hakkı İsrail oğlu Yusuf'un oğullarına verildi. Bu yüzden Ruben soy kütüğüne ilk oğulluk hakkına göre yazılmadı" (1Ta 5:1).

Ruben'inahlak dışı davranışı, onunyasal ilk doğan konumundanatılmasına neden olmuş ve mekvkisiniçok daha küçük bir oğul olan Yusuf'a kaptırmıştır.

Örnekler çoğaltılabilir. Efrayim, kardeşi Manaşşe'den daha genç olmasına rağmen Yakup tarafından ilk doğan olarak kutsanmıştı (Yaratılış 48:14-19) ve Tanrı, Efrayim'i "Onun ilk oğlu" olarak tanımlayarak bu atamayı onayladı (Yeremya 31:9). Yakup'a, ağabeyi Esau'nun üzerindeki doğum hakkı verildi (Yaratılış 25:32-34). Simri, kardeşlerinden daha genç olmasına rağmen göreve atandı (1 Tarihler 26:10).