Gelecek Çağ
Tüm dünyanın yalnızca Tanrı'nın yasasıyla yönetildiği tek bir hükümet, insanlık için kıtadan kıtaya barış ve bolluğun hakim olduğu bir düzen sunacaktır. Bu, şu anda uluslararası çatışmaların yaşandığı bir dünyada ütopik bir hayal gibi görünse de, Tanrı'nın sözü kadar kesin ve gerçektir; çünkü Rab böyle buyurmuştur.
Birçok peygamber, özellikle Hezekiel, Kutsal Topraklar'da inşa edilecek görkemli Tapınak'tan söz eder. Yeşaya 2:1-4 ve Mika 4:1-4 peygamberlik sözleri, Tapınak'ın merkez olacağı yeni bir dünya düzenini şiirsel bir sembolle tasvir eder. Mesih'in yeryüzüne dönüşüyle Davut'un tahtı yeniden kurulacak ve egemenliğin merkezi Siyon olacaktır. Uzak ülkelerden gelen insanlar, şiddetten ve insan kötülüğünün yıkıcı etkilerinden bıkmış bir halde Tanrı'nın ışığına yönelecek ve şu çağrıyı yapacaklardır: "Gelin, Rab'bin dağına, Yakup'un Tanrısı'nın evine çıkalım; O bize yollarını öğretecek, biz de O'nun yollarında yüreyeceğiz."
Yeni düzen, insanlığı sadece ahlaki güzelliğin etkisiyle dönüştürmeyecek, aynı zamanda Tanrı'nın adil yargısını da uygulayacaktır. Mezmurlar 2:9, Siyon'daki Kral'ın "demir bir değnekle yöneteceğini" ve kendisine karşı çıkanları "çömlekçi kabı gibi parçalayacağını" bildirir. Tanrı'nın bu adil ve mutlak yaptırımı sayesinde insanlar, şiddeti ve savaşı geride bırakacak, "kılıçlarını saban demirine dönüştüreceklerdir" (Mika 4:3).
Tarih boyunca insanlar hükümetlerden iki temel ihtiyaç talep etmiştir: güvenlik ve yeterlilik. Beşeri yönetimler, bu iki konuda insanlığı sıklıkla hayal kırıklığına uğratmıştır. Ancak ilahi yönetim, yeryüzü kaynaklarını barış ve refah amacıyla yönlendirerek bu eksiklikleri giderecektir. Mika'nın peygamberlik sözü (4:4), herkesin kendi asmasının ve incir ağacının altında oturduğu, korkudan ve yoksulluktan kurtulmuş bir toplumu tasvir eder.
Tanrı'nın ışığıyla yönlendirilen insanlar, artık çevrelerindeki kötü etkilerden zarar görmeyecek ve Tanrı'nın suretinde yaratılmış tam zihinsel ve ruhsal yapılarına doğru büyüyebileceklerdir.
Dünyanın birçok bölgesi, yanlış inançların ve belirsizliklerin karanlık gölgesi altında yaşamaktadır. Yeşaya 25:6-7, Tanrı'nın bu karanlığı ortadan kaldıracağı bir günü şiirsel bir dille anlatır. O gün, tüm uluslar için bir ruhsal ziyafet ve aydınlanma getirir; insanların üzerindeki "örtü" ve "perde" kaldırılacaktır.
Bu yeni dönemin faydaları, hiçbir sosyal sistem değişikliğiyle kıyaslanamaz. Ne bir kral ne de bir demagog ölüleri diriltebilir; bu görev yalnızca Nasıralı İsa'ya aittir. Yeşaya 35:5-6, Mesih'in yönetimi altında hayatın zenginlik ve şifa dolu olacağını belirtir: "Körlerin gözleri açılacak, sağırların kulakları açılacak; topal geyik gibi sıçrayacak, dilsizin dili şarkı söyleyecek. Çölde sular fışkıracak, dereler çağlayacak."
Tüm varlığın kaynağıyla uyum içinde olmak, hem zihinsel hem de fiziksel olarak hayatı zenginleştirecektir. Yaşam süresi uzayacak ve insanlar, emeklerinin tam karşılığını almadan ölümün kollarına düşmeyecektir. Yeşaya 65:19-23, insanların uzun bir ömür süreceğini, yaptıkları evlerde yaşayacaklarını ve diktikleri bağların meyvesini kendilerinin yiyeceğini vurgular. Rab'bin kutsamasıyla insanlar felaketlerden uzak, mutlu bir hayat sürecektir.
Bu peygamberlik sözleri, özellikle İsrail halkı için yazılmış olsa da, Tüm dünya, Tanrı'nın bu yüelemis krallığının bereketlerinden yararlanacaktır. Yeşaya 32:1, "Bir kral doğrulukla, önderler yargıyla hüküm sürecek" diye bildirir. Bu önderler, Daniel'in 12:2 ve Vahiy Kitabı'nın 1:5-6; 5:9-10 belirttiği gibi, Tanrı'nın göksel amacını gerçekleştirmek için seçilmiş olanlardır. Bin yıllık bu dönemde, onlar ölümün yok edileceği ve Tanrı'nın her şeyde her şey olacağı nihai zafer çağını hazırlayacaklardır (1. Korintliler 15:23-28).
Bütün bu vaatler, Tanrı'nın İbrahim'e verdiği bir sözün gerçekleşeceğini göstermektedir: "Soyun aracılığıyla yeryüzünün tüm aileleri kutsanacak" (Yaratılış 12:3).