Web sitemiz henüz yapım aşamasındadır.

Neden Kiliselerde Bu Kadar Çok İkiyüzlülük ve Bölünme Var?

Birçok insan, Hristiyanlıkla tanıştığında haklı olarak şu soruyu sorar: "Eğer Hristiyanlık gerçekse, neden bu kadar çok kilise var? Neden hepsi birbirinden farklı şeyler öğretiyor? Neden bu kadar çok ikiyüzlü insan var?" Bu sorulara kulak vermek gerekiyor. Çünkü bu sorular, sadece Hristiyan olmayanların değil, birçok imanlının da zaman zaman kafasını karıştırır.

1. Kiliselerde Neden Bu Kadar İkiyüzlülük Var?

Kiliseler insanlardan oluşur. Ve insan yüreği, doğal haliyle iyi değildir. Yahve'nin peygamberi Yeremya şöyle yazar:

"Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, onu kim anlayabilir? " (Yeremya 17:9)

İsa Mesih de günahın kökeninin insanın içinden kaynaklandığını açıkça söylemiştir:

"Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir." (Markos 7:21-23)

Demek oluyor ki, kiliselerde ikiyüzlülük olması, Hristiyanlık öğretisinin yanlışlığını değil, insanların Tanrı'nın yolunda samimi olmaktaki başarısızlığını gösterir. Tanrı kusursuzdur, ama insan günahkâr doğasıyla çoğu zaman O'nun yollarını bırakıp kendi çıkarının peşinden gider.

2. Neden Kiliseler Birbirinden Bu Kadar Farklı?

Bugün binlerce farklı mezhep ve öğretiyle karşılaşıyoruz. Bir kilise mucizelerle dolu bir hayat vaat ederken, diğeri sessizliğe ve inzivaya çağırıyor. Kimi vaftizi zorunlu kılar, kimi gerek görmez. Kimi Tanrı'yı üç ayrı kişilikte tanımlar, kimi tek bir varlık olarak. Bu kadar farklılık nasıl olur? Çünkü hepsi aynı Müjde'yi vaaz etmiyor. Pavlus şöyle uyarır:

"İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!" (Galatyalılar 1:8)

Tanrı'nın Sözü apaçık elimizde duruyor: Kutsal Kitap. Fakat insanlar, kendi arzularına göre öğretmenler seçmeye başladı. Pavlus, son zamanlarda olacakları şöyle tarif eder:

"Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye katlanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler duymak için çevrelerine kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar." (2. Timoteos 4:3)

İşte bu yüzden kiliseler bölünmüş durumda. Çünkü herkes Mesih'in sesi yerine, kendi duymak istediğine yöneldi.

3. Bu Bölünmeyi ve Hastalığı Nasıl Aşarız?

Gerçek şu ki, bu bölünme Mesih gelene kadar tam anlamıyla son bulmayacak. Ama bu bizi pasifliğe sürüklememeli. Her birimiz şunu yapabiliriz:

  • Gerçek Müjde'yi Kutsal Kitap'tan bizzat araştırmak,
  • İnsanların değil, Tanrı'nın sözünü dinlemek,
  • Bulduğumuz gerçeğe göre yaşamak ve bu gerçeği diğerleriyle de paylaşmak.
"Kutsal Yazılar seni bilge kılıp kurtuluşa kavuşturacak güçtedir" (2. Timoteos 3:15)
"Kendine ve öğretine dikkat et, bu yolda yürümeye devam et. Çünkü bunu yapmakla hem kendini hem seni dinleyenleri kurtaracaksın." (1. Timoteos 4:16)

Gerçek iman, kalabalıkla gitmek değildir. Efedimiz İsa şöyle dedi:

"Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır." (Matta 7:13-14)

Bu yüzden kalabalığa aldanma. Popüler olanın peşinden gitme. Unutma, sahte peygamberler kuzu postuna bürünmüş kurtlardır. Onları meyvelerinden tanıyacaksın. (Matta 7:15-20)

Gerçek imanlılar, bugünün kiliselerinin yozlaşmasına boyun eğmemeli.
Birçok kilise Tanrı'nın sözüne uymayıp insan geleneklerine dayanır. Ama Tanrı böylelerine şöyle der:

"Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır." (Markos 7:7)

Peki ya sen neyi seçiyorsun?