Kutsal Kitap'ta Sağlık: Şimdiki Yaşamda Sağlık, Gelecekte Sonsuz Şifa
Sağlık, insan hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak Kutsal Kitap, bizim beklediğimiz gibi bu konuyu yalnızca fiziksel sağlık açısından ele almaz. Asıl odak noktası, ruhsal sağlıktır çünkü bedenimiz geçici, ama ruhsal yaşantımız sonsuz kaderimizi belirler.
Kutsal Kitap'a göre, insanın ölümle ve hastalıkla tanışması Adem'in Tanrı'ya itaatsizliğiyle başlar. Romalılar 5:12 şöyle der:
"Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi."
Yani hepimiz günahın sonuçlarına maruz kaldık: ölüm, acı ve hastalık. Bu yaşam bu nedenle geçicidir. Kimse uzun ömür veya sürekli sağlık garantisine sahip değildir. Ancak Tanrı, sevgisi sayesinde bizlere bir umut sundu: İsa Mesih aracılığıyla kurtuluş ve ruhsal yenilenme.
İsa Mesih'in getirdiği müjdeyi kabul eden ve ona itaat eden biri ruhsal olarak şifa bulur. Bu ruhsal sağlık, fiziksel hastalıkları ortadan kaldırmasa da insanın Tanrı'yla barış içinde yaşamasını sağlar ve ona ölümden dirilme ve sonsuz yaşam umudu verir. 2.Korintliler 4:16 bu gerçeği şöyle ifade eder:
"Bu nedenle cesaretimizi yitirmeyiz. Her ne kadar dış varlığımız harap oluyorsa da, iç varlığımız günden güne yenileniyor."
Gerçek sağlık, ruhun diriliğindedir. Ve bu ruh, Tanrı'nın Sözü ile beslendiğinde güç kazanır.
Tanrı'nın Yasası ve Sağlıklı Yaşam İlkeleri
Eski Antlaşma'daki Musa'nın Yasası, o dönemde halkın hem ruhsal hem fiziksel sağlığını koruyacak pek çok pratik kural içeriyordu:
- Temizlik ve Tuvalet Hijyeni (Yasa'nın Tekrarı 23:13)
- Hastalıkta Karantina Uygulaması (Sayılar 5:2-3)
- Cinsel ahlak ve hastalıklardan korunma (Yaratılış 2:24; 1. Korintliler 6:18)
- Sağlıklı Beslenme ve Diyet Kuralları (Levililer 11 ve 7)
- Ölü bedenle temasın sınırlandırılması (Sayılar 19:11)
- Yiyecek ve eşya temizliği (Levililer 11:32)
Bu kurallar sadece bedensel hijyen için değil, Tanrı'nın kutsallığını ve ruhsal ilkelerini öğretmek için konmuştu. Pavlus şöyle der: "Mesih'in gelişine dek Yasa eğitmenimiz oldu." (Galatyalılar 3:24) Bu düzenlemeler, Tanrı'nın düzen, temizlik ve ayrılmışlık konularındaki beklentilerini gösteriyordu.
Hastalık Günahın Cezası mı?
Hayır. Her hastalık ya da engel, kişinin günahından kaynaklanmaz. İsa Mesih, doğuştan kör olan bir adam hakkında şöyle der: "Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrı'nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu." (Yuhanna 9:3)
Hastalıklar, bazen imanın denenmesi için bir vesile olabilir. Eyüp'ün sabrı ve Tanrı'ya olan bağlılığı bunun güçlü bir örneğidir. Yakup 5:11 bunu hatırlatır:
"Sıkıntıya dayanmış olanları mutlu sayarız. Eyüp'ün nasıl dayandığını duydunuz. Rab'bin en sonunda onun için neler yaptığını bilirsiniz. Rab çok şefkatli ve merhametlidir."
Ruhsal Sağlık: İnsanın Asıl Gücü Nerede Yatar?
İnsan dediğimiz varlık sadece et ve kemikten ibaret değildir. Elbette dış görünüşümüz, bedenimizin işleyişi, nasıl beslendiğimiz ve nasıl yaşadığımız çok önemlidir; bunlar bu geçici yaşamın bir parçasıdır. Ancak Kutsal Kitap bize tekrar tekrar hatırlatır: Gerçek sağlık, bedenin değil, ruhun sağlıklı olmasıdır. Elçi Pavlus bu hakikati 1. Timoteos 4:8'de şöyle ifade eder:
"Bedeni eğitmenin biraz yararı var; ama şimdiki ve gelecek yaşamın vaadini içeren Tanrı yolunda yürümek her yönden yararlıdır."
Yani kaslarımız ne kadar güçlü, vücudumuz ne kadar sağlıklı olursa olsun, eğer ruhumuz zayıfsa, asıl dayanıklılıktan yoksunuz demektir. Çünkü beden zamanla çöker; yaşlanır, yorulur, hastalanır. Ama ruh güçlüyse, insanın iç direnci, sabrı ve ümidi yerinde olur. Bu gerçeği en sade haliyle Özdeyişler 18:14 şöyle dile getirir:
"İnsanın ruhu hastalıkta ona destektir. Ama ezik ruh nasıl dayanabilir?"
Bu şu anlama gelir: Sağlam bir ruh, beden hastalığında bile kişiyi ayakta tutabilir. Ama umudunu kaybetmiş, içten içe çökmüş bir insan için bedenin sağlıklı olması bile yeterli değildir. O kişi hayatta ilerleyemez; çünkü yürümek için ayaklardan önce kalbin sağlam olması gerekir. Aynı doğrultuda Özdeyişler 17:22 der ki:
"İç ferahlığı sağlık getirir, ezik ruh ise bedeni yıpratır"
Burada ruh halimizin bedenimiz üzerindeki etkisi açıkça gözler önüne serilir. İçimizdeki sevinç, umut ve Yahve'ye güven, sadece ruhumuzu değil, bedenimizi de güçlendirir. Tanrı'ya olan inanç ve içsel huzur, bağışıklık gibi görünmeyen ama gerçek bir savunma sistemidir. Yahve bize şifa veren bir hayat biçimi sunar. Bu yaşam tarzı, Mesih'e olan bağlılıkla, Tanrı'ya güvenle ve geleceğe dair sağlam bir ümitle şekillenir. Böylece hem bu geçici dünyada dimdik dururuz, hem de sonsuz yaşama hazırlanmış oluruz.
Ruhun sağlıklıysa, hiçbir fırtına seni yıkamaz. Çünkü gücün bedeninden değil, Yahve'nin seninle oluşundan gelir.