Hristiyan Kadının Giyimi
Giyim tarzı çoğu zaman kim olduğunu, hangi değerlere önem verdiğini ve hayata nasıl baktığını yansıtır. Bugün dünyada moda, reklamlar ve sosyal medya bizlere sürekli şu mesajı veriyor: "Ne kadar çekici görünürsen, o kadar değerlisin." Ancak Kutsal Kitap farklı bir bakış açısı sunar. Tanrı'ya bağlı bir kadının gerçek değerinin dış görünüşten değil, iç güzelliğinden geldiğini öğretir.
'' Süsünüz örgülü saçlar, altın takılar, güzel giysiler gibi dışla ilgili olmasın. Gizli olan iç varlığınız, sakin ve yumuşak bir ruhun solmayan güzelliğiyle süsünüz olsun. Bu, Tanrı'nın gözünde çok değerlidir.'' (1. Petrus 3:3-4)
Bu başta bize kabul etmesi güç gelebilir. Dünya bize belirli güzellik kalıpları sunar, bunları sürekli karşımıza çıkarır ve çeşitli manipülasyonlar yoluyla bizi de aynı kalıba sokmaya çalışır. Kendi benliğimizi bulmak yerine dünyanın kabul edebileceği görünüşe ulaşmamız beklenir. Ancak o zaman güzel olduğumuza inanırız, ancak o zaman sevilebilir olduğumuzu düşünürüz. Oysa bu tamamen yanılgıdır. Dünya kadını dış görünüşü ile ön plana çıkarır, onu bir meta haline getirir. Hristiyanlık ise kadının karakterine, onun iç varlığına odaklanır. Bir kadının değerini belirleyen şeyin gelip geçici bir güzellik olmadığını, onu o yapan şeylerin aslında karakteri, becerileri, erdemi, yaşayışı, ilgi alanları olduğunun vurgusunu yapar. Bu yüzden kız kardeşlerin bulundukları ortamda dünyanın ilkelerine değil, Tanrı'nın ilkelerine bağlı olduklarını giyim tarzları ile de yansıtması gerekir.
'' Kadınların da saç örgüleriyle, altınlarla, incilerle ya da pahalı giysilerle değil, sade giyimle, edepli ve ölçülü tutumla, Tanrı yolunda yürüdüklerini ileri süren kadınlara yaraşır biçimde, iyi işlerle süslenmelerini isterim.'' (1.Timoteos 2:9-10)
Bulunduğumuz ortama uygun, temiz ve özenli bir görünüme sahip olmamız gerekir. Bir kadın Tanrı'ya bağlıysa, dış görünüşünde de O'na olan saygısını yansıtır. Düzgün giyinmek için pahalı markalara, dolup taşan bir gardıroba gerek yoktur. Basit, temiz, uyumlu ve bakımlı kıyafetler de Tanrı'yı onurlandırır. Giyim tarzımızla dışarıya bir mesaj verir ve bir karakter yansıtırız demiştik. Bu şekilde insanlara "ben değerliyim çünkü Yahve'nin kızıyım" mesajı verilir. Pis, dağınık ya da özensiz bir görünüm ise hem kendimize hem de temsil ettiğimiz inanca saygısızlık gibi görülebilir.
Diğer bir önemli nokta da ölçülü giyinmektir. Bu başkalarının aklında uygunsuz arzular uyandıracak, bedeni gereğinden fazla öne çıkaracak ya da "ben buradayım" diye bağıracak kıyafetlerden uzak durmaktır. Dünya bize sürekli şunu fısıldıyor: "Daha çok dikkat çek, daha çekici görün, daha fazla ilgi topla." Ama Hristiyan bir kadın bu tür bir ilginin gerçek değerini belirlemeyeceğinin farkındadır ve kendisini bir başkasının kirli bakışlarından muhafaza eder.
Ölçülü giyim, özgürleştirici bir seçimdir. Çünkü insanları etkilemeye çalışmanın yükünden kurtarır. Dar, açık veya kışkırtıcı kıyafetlerle dikkat çekmek kısa süreli bir onay getirir ama uzun vadede hem ruhumuzu hem de çevremizdekileri olumsuz etkiler. Ölçülü kadın, güzelliğinin kaynağının bedeninden değil, kişiliğinden geldiğini bilir. Böylece hem kendine hem de Tanrı'ya karşı güvenle yürür.
Sağduyulu Olmak: Her Modaya Kapılmamak
Her dönemde moda bize bir şeyler dayatır. Bugün giydiğimiz "trend" yarın demode olur. Sosyal medya, reklamlar ve ünlüler bize sürekli "şunu al, böyle görün, şunu takip et" mesajları verir. Sağduyulu Hristiyan kadın ise şunu sorar: "Bu modayı takip etmem Tanrı'yı hoşnut eder mi?"
Romalılar 12:2'de şöyle yazar: "Bu dünyanın gidişine uymayın." Yani toplumun kalıplarıyla şekillenmeyin. Sağduyulu olmak, akıntıya kapılmamak, bilinçli seçimler yapmaktır. Bir moda akımı, inancımıza ters düşüyorsa, sırf çevreye ayak uydurmak için onu takip etmeyiz. Gerçek cesaret, herkese uymak değil, doğruyu seçmektir. Sağduyulu kadın, dış görünüşünü başkalarının onayı için değil, Tanrı'nın onayı için şekillendirir. Bu da ona özgürlük ve güven verir.
Üstelik söz konusu moda tarz bakımından uygun olsa bile başka parametrelerle de bunu incelemeliyiz. Bu kıyafete gerçekten ihtiyacın var mı? Bu kıyafeti gerçekten sevdiğin ve seni yansıttığı için mi alıyorsun yoksa sadece popüler kültüre ayak uydurmak için mi? Başkaları gibi olmak ve her şeye yetişmek zorunda değilsin. Herkes gibi olmak zorunda değilsin. Vurguladığımız gibi dış görünüş senin hakkında diğer insanlara bir mesaj verir. Sen nasıl bir mesaj vermek istiyorsun? Tanrı'ya bağlı, ölçülü, temiz, uygun giyinmenin yanı sıra ''senin kim olduğunu'' gerçekten yansıtırsa her sezon yeni bir tarz kıyafet almazsın ve dahası giydiklerinin içerisinde gerçekten kendin gibi hissedersin.
Sonuç olarak, Hristiyan bir kadın olarak giyim kuşamımız dikkatimizi vermemiz gereken bir konudur. Giyimimiz, kim olduğumuzu ve kime ait olduğumuzu gösterir. Düzgün, ölçülü, sağduyulu ve Tanrı'ya bağlı bir görünüm hem bizi özgürleştirir hem de çevremize ışık saçar. Çünkü gerçek güzellik, bedenimizde değil; kalbimizde, imanımızda, fikirlerimizde, kısacası bizi biz yapan iç varlığımızdadır.