Hristiyan Çocuklar Yetiştirmek

Kutsal Kitap, anne-babalara çok büyük bir sorumluluk yükler. Bir çocuk yetiştirmek, yalnızca onu bu hayata hazırlamak değil, aynı zamanda Tanrı'nın Egemenliği için yönlendirmek demektir. Bir anne ya da baba çocuğunu sevdiğini söylediğinde, bu sevgi sadece duygusal yakınlıkla sınırlı kalmamalıdır. Gerçek sevgi, çocuğu doğru yola yöneltmek, onu eğitmek, gerektiğinde düzeltmek ve Tanrı'ya yaklaşmasına yardımcı olmaktır.

Tanrı'nın verdiği örneğe baktığımızda, O'nun sevgisi ile disiplininin daima yan yana olduğunu görürüz. Rab, halkını yalnızca şefkatle sarmamış, aynı zamanda onların yanlışlarını da düzeltmiştir. Çünkü disiplin olmadan sevgi, çocuğu şımartır; sevgi olmadan disiplin ise onu kırar. İkisinin dengesi, Tanrı'nın yolunu izleyen anne babaların pusulasıdır.

Kutsal Yazılar, çocuklara öğretilmesi gereken en önemli şeyin Tanrı'yı tanımak olduğunu söyler.

"Sen, ey oğlum Süleyman, babanın Tanrısı'nı tanı. Bütün yüreğinle ve istekle O'na kulluk et." (1. Tarihler 28:9)

Bu söz, her ebeveyn için yol gösterici olmalıdır. Çocuklara iyi bir eğitim, meslek veya toplumsal başarı kazandırmak önemlidir ama bunların hepsi geçicidir. Sonsuz değere sahip olan şey ise onların Tanrı'yla ilişkisidir. Çocuğun kalbine küçük yaşlardan itibaren Tanrı sevgisi, dürüstlük, merhamet ve bilgelik tohumları ekilirse, bu tohumlar ileride meyve verecektir.

Tabii ki çocuklar hata yapar, yanlış yönlere kayar ve bazen ebeveynlerini zorlarlar. İşte burada disiplin devreye girer. Özdeyişler kitabı, çocuğu terbiye etmeyen ebeveynin aslında ona kötülük yaptığını söyler. Çünkü ilgisizlik, sevgi değildir. Disiplinin amacı çocuğu kırmak değil, onu korumaktır. Tıpkı Tanrı'nın bizleri zaman zaman sıkıntılarla eğitmesi gibi, ebeveynler de çocuklarına sınırlar koyarak onların doğru yolda kalmasına yardım ederler. Disiplin her zaman sabırla, açıklamayla ve sevgiyle uygulanmalıdır; öfkeyle ya da kırıcı bir tavırla değil.

"Ey babalar, siz de çocuklarınızın öfkesini uyandırmayın. Onları Rab'bin terbiye ve öğüdüyle büyütün." (Efesliler 6:4)

Bu noktada merhametin rolü büyüktür. Disiplin, sevgiyle birleştiğinde çocuğun kalbinde güven doğurur. Çocuk, kendisine sınır koyan ebeveynin aslında onu sevdiğini ve iyiliğini istediğini zamanla fark eder. Çünkü Tanrı da bizlere böyle yaklaşır. O hem adil hem de merhametlidir. Bizden beklediği de çocuklarımıza aynı şekilde davranmamızdır.

Ebeveynliğin nihai hedefi, çocukların iyi bir meslek edinmesi, toplumda saygın bir yer kazanması ya da mutlu bir hayat sürmesi değildir. Bunların hepsi değerli olabilir, ama asıl hedef İsa'nın sözleriyle özetlenir: "Bırakın çocuklar bana gelsin… Çünkü Tanrı'nın Egemenliği böylelerinindir." Bir anne-baba olarak en büyük gayemiz, çocuklarımızın Mesih'e yaklaşması ve O'nun Krallığında yer bulmasıdır. Kuşkusuz bu yol kolay değildir. Çünkü biz de çocuklarımızı yetiştirirken aynı anda öğreniyoruz. Hatalar yapar, bazen aşırı sert ya da fazla yumuşak davranabiliriz. Ama Tanrı Sözü'ne kulak verip O'nun sevgisini ve disiplinini örnek aldığımızda, çocuklarımızı hem bu hayat hem de gelecek hayat için en iyi şekilde yönlendirmiş oluruz.